Bursa’daki CHP’liler de değişim istiyor

Bursa’daki CHP’liler de değişim istiyor
07.07.2018
A+
A-

Cumhuriyet Halk Partisi Bursa eski İl Başkanı Gürhan Akdoğan öncülüğünde, partililerin de katılımlarıyla basın toplantısı düzenlendi. CHP’de değişim rüzgarlarının estiği bugünlerde tabanın bir kısmı olağanüstü kurultayın toplanması gerektiği görüşünde birleşti.

Mahfel Çay Bahçesi’nde CHP’de kurultayın toplanması için Bursa’da partililer eski başkanlarından Gürhan Akdoğan öncülüğünde bir araya gelerek, “Ortaya çıkan sorunları değerlendirmek ve çözmek için olağanüstü kurultay, bir çıkış yolu olarak düşünülmektedir” denildi.

Gürhan Akdoğan yaptığı konuşmada şunları söyledi:

‘’Yaklaşık üç yıllık bir aradan sonra, bugün burada yeniden sizlerle birlikte olmanın mutluluğu ile hepinizi sevgi ve saygılarımla selamlıyorum.

Bildiğiniz gibi;

17.06.2012 günü yapılan İl Olağan Kongresi’nde İl başkanlığı görevini bıraktıktan sonra sizlerle son olarak 2015 Milletvekilliği önseçiminde böylesi bir ortamda bir basın toplantısında  birlikte olduk
Bu arada siyaset alanında, ülke ve toplum çıkarları doğrultusunda, Cumhuriyetin temel değerlerinin korunmasında, Atatürk ilke ve devrimlerinin savunulmasında, her alanda mücadeleye devam ettik verilen görevleri yerine getirmek üzere  birlikte çalıştık, her geçen gün geliştik ama değişmedik. Yaptıklarımız Parti programımız, tüzük ve yönetmeliklerimiz doğrultusunda ve koruması altında gerçekleşti. Bu günde bundan sonrada öyle olacaktır.

Defalarca başarılı sonuçlar alamamanın verdiği moral bozukluğu, parti tabanımızda ciddi tartışmalara neden olmuş, Parti tabanımızdan gelen talepler doğrultusunda  bir araya gelerek değerlendirme yapılmasını zorunlu kılmış, duygu ve düşünceleri kamuoyu ile paylaşmayı uygun bulmuştur..

Bu çerçevede hem duyarlı bir partili olarak hem de sorgulayan ve Ülkeme, Partime karşı sorumluluk duyan karakter yapımla partililerimin sesi olmaya devam edeceğimi belirtmek isterim…

Çünkü;

Bilirken susmak , bilmezken söylemekten daha kötüdür…etkisizdir…vebali büyüktür…!!

Değerli Dostlarım;

Etkin liderlik, ve başarılı yönetim, bir çok alanda ve siyaset kurumunda , Tüm olanaklara ve kaynaklara sahip olmanın ötesinde olumsuzlukları olumluya  dönüştürme becerisi ile ortaya çıkar ..

Cumhuriyetimizin ilkelerine ve temel değerlerine büyük saldırıların olduğu günümüz Türkiyesinde, önemli bir tarihsel süreçten geçtiğimizin farkındayız…23 Nisan 1920 de kurulan Gazi Meclisten sonra 1921 Anayasası ile oluşturulan parlamenter sistem  98 yıl sonra 24 haziran 2018 seçimleri ile son bulmuştur. Bu gerçeğin altını çizmekte yarar var biraz sonra talep edeceğim görüşün altında bu farkındalık yatmaktadır. Gerçekten çok önemli bir süreçten geçiyoruz. Bir taraftan başkanlık sistemi ile ilgili uyum yasaları, kurumlar ve bürokrasinin yapılanması, diğer taraftan iç tüzük düzenlemeleri, önümüzdeki yerel seçimler, ve içinde bulunduğumuz daha da derinleşecek ekonomik kriz…bunlardan bazılarıdır.

Bu seçimler, başkanlık rejimini getiren anayasa değişikliğinin uygulamaya konulmasını engellemenin son fırsatıydı.. Sayın İnce’nin 50 gün gibi kısa bir zaman içinde hazırlanıp yürüttüğü seçim kampanyasında seçmenlerin %30’unu aşkın bir bölümünden oy alması gerçekten büyük bir başarıdır, herkesin gönlünde de bir umut ışığı oluşturmuştur.

Ancak diğer taraftan partimizin aldığı oy oranı ise hangi gerekçeye sığdırılırsa sığdırılsın başarısızlığın önemli bir göstergesidir. Dahası seçim değerlendirmesinde Sn. Genel Başkanın kendi oy oranımız üzerinde en azından ‘’Gözden geçireceğiz’’ yaklaşımı içinde   özeleştiri yapmak yerine bundan hiç söz etmeden ‘’Seçimin tek kaybedeni AKP dir Kazanan demokrasidir’’ Kendi deyimi ile Muharrem İncenin oy oranı beklentinin altında kalmıştır’’ söylemi toplumda ve partililerimizce karşılık bulmadığı gibi örgüt tabanında da ciddi  rahatsızlık yaratmış Bu sürecin daha önceleri  8 kez olduğu gibi bu kez de üstü örtülerek geçiştirileceği kanısı oluşmuştur.

Seçim sonuçları, maalesef önemli bir fırsatın şimdilik kaçırıldığını gösterdiği gibi bu yaklaşımla önümüzdeki yerel seçimlerde de olumsuz sonuçlar alınacağına dair ciddi işaretler vermektedir. ’’Aynı şeyleri yaparak farklı sonuçlar beklemek anlamsızdır’’ (Einstein).

Gelecekte başarılı sonuçlar almanın en önemli yollarından biri, ise değişim ihtiyacını karşılayıp öncelikle bir kadro hareketi ile anayasa referandumunda ve bu seçimde yapılan hataları bütün boyutlarıyla ortaya çıkarmaktır. Partinin izlediği politikalar, söylemler niçin daha geniş kitlelerin desteğinin sağlayamamıştır? Bunda partinin temel ilkeleri ve ideolojisi doğrultusunda, birlik içinde bütün birikimini seferber edememesinin de rolü olmuş mudur? Uzun bir süredir CHP’de ideolojik sapmaların ve Yeni CHP’de parti yönetiminin partinin kuruluş felsefesine ve Cumhuriyetimizin temel niteliklerine uygun tavırlar almadığı ve söylemlerinin uzun zamandır örgütleri rahatsız ediyor olmasının sonuçlara etkisi ortaya çıkarılmalıdır.

Partiyi tanımayan partinin geçmişte yaşadıklarını değerlendiremeyen kimi yeni yöneticiler parti ilkeleri ile ters düşen açıklamaları ile seçmende tereddüt ve şaşkınlık yaratmışlardır. Cumhuriyet Halk Partisinde, Cumhuriyetin kazanımları Kurucu Genel Başkanımız Mustafa Kemal Atatürk ün ilkeleri ve kararlılıkla sürdürülen Cumhuriyet değerlerinin savunulmasının anlayışını içine sindiremeyenlerin Parti programı dışında ve kendilerine göre parti sorumluluğunun dışında yaptıkları açıklamalar partilileri ve örgütleri derinden yaralamıştır.

Kimi yöneticilerin, CHP’nin sosyal demokrasinin evrensel değer ve kurallarını benimsemeyen, onları yaşama geçirmek için çağdaş özgürlükçü çoğulcu ve katılımcı eşitlikçi demokrasi ile bağdaşmayan söz ve davranışları olmuştur.

Kimi yöneticilerimizin Cumhuriyetin demokratik laik sosyal hukuk devletinin niteliklerine, Atatürk Milliyetçiliğine, Cumhuriyetin kazanım ve birikimlerine ters düşen demeç ve söylemleri partililerimizi üzmüştür.

Çağdaş demokrasilerde özellikle bu gibi özel önem taşıyan seçimlerde başarılı sonuç alamayan partilerin liderlerinin sorumluluğu bizzat üstlenmeleri ve bunun gereğini yapmaları gelenek haline gelmiştir. Yeni hayallerin, yeni umutların yeşertilebilmesi bu gibi cesaretli adımlar atılmasıyla mümkün olabilecektir.

Kaldı ki yukarıda da ifade ettiğim üzere bu seçimler geçmişte kaybettiklerimizden önemli bir farklılık taşımaktadır. Zira 98 yıllık parlamenter sistem ile kuvvetler ayrılığı ilkesi meclis tarafından oluşturulan meclisten güven oyu alan hükümet yapısı ve başbakanlık ortadan kaldırılmıştır. Bu rejim değişikliğini başta 2014 Cumhurbaşkanlığı seçiminde  yanlış bir strateji ile Ekmelettin İhsanoğlu’nu aday göstererek    sonrasında Anayasa değişikliği referandumunda başarılı bir süreç ile durduramayan Başta Sn. Genel başkan ve Parti yönetimi unutulamayacak  tarihi bir sorumluluk taşımaktadır

Ortaya çıkan sorunları değerlendirmek ve çözmek için olağanüstü  kurultay, bir çıkış yolu olarak düşünülmektedir.

Kurultay isteği, CHP’nin politikalarını değiştirmeye çalışan  anlayışlara, başarıyı yakalayamayan yönetimlere  karşın; Partimize gerçekten katkı koyacak, güç verecek, omuz verecek, partimizi  her alanda güçlendirecek;  geçmişine, tüzüğüne, programına ve daha ötesinde ilkelerine, değerlerine  sahip çıkan nitelikli kadroları  seçme Partimize  gelecek yerel seçimlerde iktidar yolunu açma doğrultusundadır.

Bizler devrimci gelenekten gelen, olağanüstü durumlarda köklü ve gerçekçi kararları alabilen insanlarız. O nedenle aydınlanma yolundaki demokratik mücadelemiz bitmedi, bitmeyecek…

İlkelerimize olan inancımız gereği; en az karşımızdakiler kadar cesur olmak, kimi zaman sert eleştirilerle yapılan yanlışları ortaya koymak, kimi zaman da duygusal olgunlukta olup örgütümüzü toparlamak, zamanımızı ve enerjimizi, iyi, doğru ve güzelden yana kullanmak boynumuzun borcudur…

Esas  Özgürlük, seçebilme, denetleyebilme ve tepki verebilme gücüdür. Böylece insan kendini çevreleyen dünyayı bilinçli eylemleriyle istençleri doğrultusunda değiştirebilir. Kısaca özgürlük etkinliktir.

Değerli Uğur Mumcu’nun sözlerini hatırlatarak;

Unutmayalım ki Cesur bir kez… korkak bin kez ölür. Önemli olan insanın böyle bir Toplumda mezartaşı gibi suskun olmamasıdır.

Çünkü;

Partimiz, kurucu değerlerine döndürülmedikçe, partideki deformasyon giderilmedikçe, Türkiye’yi de aydınlık bir geleceğe taşımak mümkün olmayacaktır.

Cumhuriyet Halk Partisi, kökleri tarihimizde ve milli mücadelemizde olan, Atatürk’ün öncülüğünde Cumhuriyeti gerçekleştiren, çağdaş Türkiye’nin temellerini kuran,demokrasi sürecini başlatan, 1960’larda demokratik sol bir içerik ve sosyal demokrat özellikler kazanan bir büyük yenileştirme hareketinin temsilcisidir.

CHP Türkiye gerçeklerinde biçimlenmiş, evrensel geçerliği olan işlevlerin ve iddiaların taşıyıcısıdır.

CHP belirli bir tarih kesitinde emperyalizme, kurulu düzene, eşitsizliğe, imtiyazlara başkaldırının ifadesidir. CHP bu zaman kesitinin gerçeklerinde Türkiye’yi yenileştirmek ve çağı aşmak programının ve iddiasının sahibidir.

Oysa bugün gelinen noktada, bu değerlere sahip çıkamayan bir yönetim anlayışı ile karşı karşıyayız…

Sekiz yıldır gerileme süreci yaşayan partimizin gidişata dayanacak gücü kalmamıştır..

Tüm bu  nedenlerle son süreçte, Genel Merkezi 19.Olağanüstü kurultayı toplamaya, Bursa’da oy oranında ciddi bir gerilemeye yönelik olarak ta  İl yönetiminin ve Bursa İl Başkanının  kendi ifadeleri  ile  seçim öncesi ‘’başarısız olduğum taktirde gereğini yaparım’’diyerek  sözünün gereğini yerine getirmesini değişimin önünü açmalarını talep ediyoruz.

Türkiye’nin onurlu geçmişinde Cumhuriyet Halk Partisi vardır. Türkiye’nin onurlu geleceğinde de Cumhuriyet Halk Partisi olacaktır.

Unutmayalım;

Kaybettiğimiz tek savaş, uğrunda savaşmaktan vazgeçtiğimizdir..

Katılım ve destekleriniz için hepinize tek tek teşekkür ediyor sevgi ve saygılarımı sunuyorum..

Sağolun  varolun…’’

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.