Bursa Barosu’ndan adliyede kadınlara karanfil…

Bursa Barosu’ndan adliyede kadınlara karanfil…
08.03.2019
A+
A-

Bursa Barosu’nun bu yılki “Cesur Kadın Ödülü”, Saniye Rıza Kız Çocuklarını Koruma Derneği Başkan Yardımcısı Habibe Cıngıloğlu’na verildi.

Bursa Barosu, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü farklı etkinliklerle kutluyor. Bursa Barosu Başkanı Av. Gürkan Altun ve yönetim kurulu üyeleri, Bursa Adalet Sarayı’nda dava için adliyeye gelmiş kadınlara, kadın hakim, savcı ve personele karanfil verdi. Bursa Barosu Yönetim Kurulu, gün nedeniyle kadın çalışanlarına idari izin verdi. Düzenlenen öğle yemeğinde de Saniye Rıza Kız Çocuklarını Koruma Derneği Başkan Yardımcısı Habibe Cıngılıoğlu’na “Cesur Kadın” ödülü verildi.

Bursa Barosu Başkanı Altun, Genel Sekreter Av. Hüsniye Altın Yeşil, Kadın Hakları Merkezi Başkanı Av. Nazlı Ceren Şendoğan ile yönetim kurulu üyesi ve genç avukatlar, Kadınlar Günü kutlama mesajı iliştirilmiş karanfilleri adliye bahçesi ve içinde bulunan kadınlara dağıttılar. Karanfil dağıtımından sonra Podyum Davet’te düzenlenen öğle yemeği programına geçildi.

Çok sayıda avukat ile kadın hakim ve savcıların katıldığı yemekte konukları Bursa Barosu Başkan Yardımcısı Av. Metin Öztosun karşıladı. Yemeğe, Saniye Rıza Kız Çocuklarını Koruma Derneği Başkanı Av. Şerafettin Gökalp ile dernek yöneticileri de katıldı. Açılış konuşmasını yapan Bursa Barosu Başkanı Av. Gürkan Altun, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü, acıların üzerinden devşirildiği için kutlamadıklarını ifade etti.

Altun “Bir dramla başlamış olmasından ötürü, kadınların iş hayatında karşılaştıkları sorunlarla yüzleşmek adına önemli bir gün. Sizlerin karşısında konuşmak zor. Sizler eğitim hayatında, iş hayatında başarılı olmuş, tabiri caizse biz erkeklerin elinden mesleği söke söke almış kadınlarsınız. Sadece meslekte başarıyla kalmamış toplumsal hayatta da yer edinmiş kamu yararına çalışmış, aynı zamanda çocuk doğurup büyüten anne kadın rolünü de layıkıyla yerine getirmiş kadınlarsınız. O yüzden hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum” dedi.

“DERDİMİZ, HAKLARI YOK ETMEYE YÖNELİK NE VARSA KARŞI DURMAK”

Altun, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Her 8 Mart geldiğinde bazı alternatif dernekler, vakıflar çıkar, bazı söylemlerde bulunurlar ve bunun yasalaşması için de sanki çok ciddi toplumsal baskı varmış gibi yaygara yaparlar. Oysa gerçek tam da bunun tersidir. Geçtiğimiz günlerde içinde aile kavramı geçen bir dernek, 8 Mart’tan bahsederek, yaklaşık 12 ilde merkez camilerde hutbe okutacaklarını, 6284 sayılı yasa ve İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılması için dua edeceklerini, bu konuda toplumda beklenti olduğunu belirterek yasamanın bu konuda adım atmasını istediklerini duyurdular.

Yine çok önemli bir idarecimizin kızının yöneticisi olduğu vakıftan ‘hamdolsun bizim yasalara, beşeri hukuka ihtiyacımız yok. Dinimiz kadına gereken önemi veriyor’ deyip Medeni Kanun’a, Ailenin Korunması Hakkındaki Kanun’a ve uluslararası sözleşmelere gönderme yaptılar.

Biz biliyoruz ki, bu sadece işin reklam boyutu. Gerçek boyut, gerçek Türk kadını böyle değil. Sivil toplum örgütleri böyle değil. Bunu geçtiğimiz yıl, küçük yaşta evlilikle ilgili yasa değişikliği sırasında gözlemledik. Toplumun bütün kesimleri ayaklandı. Biz kadınlarımızın bu konudaki mücadelesini coşkuyla alkışladık, destek verdik. Meclis, gerçek bir dayanışma nasıl olur gördü ve o yasa tasarısı doğmadan yokluğa gönderildi. Ama ısıtılıp ısıtılıp yeniden önümüze getiriliyor. Maalesef bunu sadece iktidar partileri, muktedirler yapmıyor. Dünün iktidarı gibi bugünün muhalefeti de yapıyor. Ana muhalefet partili bir milletvekili çıkıyor İzmir’de, yanında evlenme cüzdanı sallayan küçük yaşta cinsel istismar mağduru olup failiyle evlendirilmiş ve ondan çocuk sahibi olmuş bir kadını yanına alıp ‘bu aileleri birleştirmek lazım gelir’ diyor. O evlilik üzerinden, failin, eylemin mağduru ile evlendirilerek ceza almasının önüne geçmek, böylece cinsel istismar eylemini meşrulaştırmak yoluna gidiyor ve küçük yaşta evliliklerin önünü açmaya çalışıyor.

Bizim derdimiz ne iktidarla ne muhalefetle, ne de herhangi bir siyasi partiyle. Bizim derdimiz haklara, özelde kadın ve çocuk haklarına yönelik her türlü haksız düzenleme, teklif, tasarı, yasa ne varsa bunlara karşı durmak.”

“TEHDİT DE ALSAK HİÇ UMURSAMADIK”

Altun konuşmasının ardından, bu yıl üçüncüsü verilen ödüle sıra geldi. Bursa Barosu Yönetim Kurulu, bu yıl “Cesur Kadın” ödülünü, Saniye Rıza Kız Çocuklarını Koruma Derneği Başkan Yardımcısı Habibe Cıngıloğlu’na verdi. Ödül ve beratını Bursa Barosu Başkanı Altun’un elinden alan Cıngıloğlu, uzun yıllardır gönüllü olarak yaptığı görevin fedakarlık gerektirdiğini ifade etti. Cıngıloğlu şöyle konştu:

“Uykumdan, özel eğlencelerimden çaldım ama çok mutluyum. Her Türk kadınına, anneye yakışan fedakarlıklarla hep yavrularımızın arkasında olduk. 15 yıldır biraz zor şartlarda çalışıyoruz. Biz çünkü kamu derneğiyiz. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na bağlıyız. Ama yılmıyorum. Ne olursa olsun. Bir can borcum var. Biz inandığımız doğrultuda çalışıyoruz. Başkanım da ben de yıllar evvel tehdit de alsak hiç umursamadık. Atatürk çocukları yetiştiriyoruz. Yetiştirmeye de devam edeceğiz” diye konuştu.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.