Bursa Barosu, Cumhuriyet Bayramı’nı Adalet Sarayı önünde kutladı

Bursa Barosu, Cumhuriyet Bayramı’nı Adalet Sarayı önünde kutladı
29.10.2020
A+
A-

Bursa Barosu, Cumhuriyet’in 97. yıldönümünü Adalet Sarayı tören alanındaki Atatürk Anıtı’na çelenk sunarak kutladı. Bursa Barosu Başkanı Av. Gürkan Altun, 97 yıl önce kurulan Cumhuriyet’in, topyekün bir savaş sonunda kazanıldığını, oysa günümüzde emperyalist-kapitalist dünyaya karşı ekonomik savaş verildiğini belirterek “Bu savaşı da kazanacağız” dedi.

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve şehitler için saygı duruşunda bulunulduktan sonra İstiklal Marşı’nın okunmasından sonra Bursa Barosu Başkanı Av. Gürkan Altun, Atatürk Anıtı’na çelenk sundu. Törene katılan meslektaşlarına hitaben konuşan Altun, her yıl olduğu gibi Atatürk’ün manevi huzurunda bir araya geldiklerini belirterek, şöyle konuştu:

“Gönül isterdi ki, normal bir zamanda tüm meslektaşlarımızla birlikte en büyük bayramımızı en coşkulu şekilde kutlayalım. Bir yıla yakın zamandır dünya ve ülkemiz, büyük bir salgının etkisi altında. Bursa’da tüm ülkede olduğu bütün etkinlikler, törenler bir şekilde yasaklandı, engellendi. Biz ruhsat törenlerimizi salgın ve yasak nedeniyle önlemlerimizi alarak bu açık tören alanda yapıyoruz. Salgın ve yasakların gölgesinde ruhsat törenleri, Cumhuriyet Bayramı törenleri yapıyoruz. Bu da bir savaş. Bu savaşı hep birlikte kazanacağız.

ÖZGÜR VE BAĞIMSIZ YAŞABİLİYORSAK!

Anadolu’nun kahraman ve cefakar insanları ne demişlerdi: Cumhuriyeti kazandık! Aslında bir savaş kazanmışlardı. Kadınıyla, çocuğuyla, yaşlısıyla topyekün bir savaş. Ama pankartlarında ‘Cumhuriyeti kazandık’ yazmışlardı. Cumhuriyet, Mustafa Kemal Atatürk’ün dudaklarından dökülen sözler üzerine kurulmuştu. İşte bu söz kazanma duygusu üzerine söylenen, yaşanmışlığı olan, sahici bir sözdü. Gerçekten Anadolu halkı topyekün kazandı. Kazanılan bir şeyi de kaybetmeye, onların çocukları olarak asla niyetimiz yok. Kaybetmemize yönelik hiçbir saldırıya da boyun eğmeyeceğiz, biat etmeyeceğiz ve Cumhuriyeti sonuna kadar savunacağız. Cumhuriyeti onlar kazandı belki ama bizler yaşatmak ve hatta büyütmek zorundayız. Cumhuriyet tek başına bir yönetim şekli, idare şekli değil, aynı zamanda bir yaşam biçimi. Bugün hala komşu topraklarda savaşlar sürüyorsa, dört bir yanımızda kan akıyor, hala güçler dengesi kurulmadıysa, halihazırda Türk toprağı Azerbaycan’da saldırılar devam ediyor ve sivil insanlar yaşamını yitiyorsa, bizler de bu savaşların, dökülen kanın dışında, kendi topraklarımızda özgür ve bağımsız yaşıyorsak Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının, mücadele arkadaşlarının rolü önemi çok büyüktür.

EMPERYALİZM VE KAPİTALİZME KARŞI SAVAŞ SÜRÜYOR!

Ancak savaş sadece topla tüfekle olmuyor. Savaş sadece salgınlarla da olmuyor. Ülkemizde bugün ciddi bir savaş devam ediyor. Ekonomik savaş var. Emperyalizmin, kapitalistlerin ciddi bir uğraşı var. Maden şirketleriyle, enerji şirketleriyle, işlenmiş gıda şirketleriyle, tarım alanlarını yok ederek kurdukları sanayi bölgeleriyle bize insanımıza savaş açmış durumdalar. Ormanlarımızla, derelerimizle, ovalarımızla, çaylarımızla, göllerimizle, köylerimizle ve kentlerimizle yoğun uğraşları var. Daha dün Kirazlıyayla köylüleri adalet için, hak için adliyedeydiler. Kapitalist şirketlerin 3 dolar daha fazla kazanmak için binlerce yıldır yaşanılan toprakları zehirlemeye ve yaşanmaz hale getirmeye, orada yetişen ürünleri yiyen bizleri de hastalıklarla karşı karşıya getirmeleri söz konusu. Badırga’da, İkizce’de, Unçukuru’nda, Kayapa’da, Karaağız’da, Gürsu’da bunu yaşadık. Sermayenin de topyekün bir savaşı var. Onlara sanayici diyemeyeceğim, maalesef yerli işbirlikçileri de bu savaşa ortak oldular. Haksız kamulaştırmalarla İkizce’de, Badırga’da, Beğendik’te, Kestel’de Gürsu’da vb köy ve kasabalarımızda devlet enstrümanlarını da kullanarak, yurttaşın yüzlerce yıldır ekip biçtiği atalarından kalan topraklarını çok ucuz bedellere kamulaştırdıktan sonra sanayi arsası haline getiriyorlar. Doğaya verdikleri zarar yetmediği gibi o toprağı eken biçen yurttaşında haklarına el koyuyorlar. Bir an önce bu savaştan da galip çıkacağız. Baro ve üyesi avukatlar olarak bu savaşta da yurttaşın yanında olacağımıza söz veriyoruz.

BELKİ 20 YIL DAHA SÜRECEK YENİ SÜREÇ!

Bu savaşlardan en büyüğü de Bursa Barosu’nun 20 yıldır sürdürdüğü Cargill mücadelesiydi. Nişasta bazlı şeker üreten Cargill’in uluslararası bir firma olması bir tarafa, İznik Gölü ve havzasına verdiği zarar 20 yıldır süren yargılamalarla, mahkeme kararlarıyla ortadayken daha geçen hafta Bursa Büyükşehir Belediye Meclisi’nde yeni imar planları onaylandı. Bir 20 yıllık mücadele belki yeniden başlayacak. Ama izin vermeyeceğiz ve bu savaşı biz kazanacağız. Anadolu’nun kahraman yurttaşlarının çocukları olarak bizler hukuk mücadelesinde ön saflarda yer alacağımıza söz veriyoruz.”

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.