Ankara’da “Suriyeli Sığınmacılar ve Türkiye’ye Etkileri Çalıştayı” düzenlendi

21.Yüzyıl Türkiye Enstitüsü’nün Ankara’da düzenlemiş olduğu, “Suriyeli Sığınmacılar ve Türkiye’ye Etkileri Çalıştayı” yapıldı.

Akademik ve siyasi camiadan bir çok ismin katıldığı çalıştayda İYİ Parti İstanbul Milletvekili ve 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ açılış konuşmasını yaptı.

21.Yüzyıl Türkiye Ensitüsü’nün “Suriyeli Sığınmacılar ve Türkiye’ye Etkileri Çalıştayını” düzenlediğini belirtirken, “Türkiye’de 2011 yılından itibaren birçok çalıştay düzenlendi. Fakat bu çalıştayların tamamında aranan soru ve cevap Suriyelilerin, Türkiye’ye nasıl entegre olacağıyla ilgiliydi. Bu çalıştay diğer çalıştaylardan ayrılma niteliği taşıyor. Bu çalıştayın amacı Suriyelilerin ülkelerine nasıl döneceklerinin araştırılması olacak” diye konuştu.

“SURİYELİLER, TÜRKİYE KAVİMLER GÖÇÜ BÜYÜKLÜĞÜNDE GELDİ”

Suriyelilerin, Türkiye’ye kavimler göçü büyüklüğünde bir kitleyle geldiğini söyleyen Özdağ, “Devletin verdiği rakamlar bazen 3.8 bazen 3.6 milyon olarak açıklanıyor. Devletin bazı kurumlarıyla yaptığımız gayri resmi konuşmalarda 1.5 milyon Suriyelinin de kayıt dışı olarak Türkiye’de olduğundan bahsediliyor. Örnek olarak Bursa; kayıtlara bakarsak 160 bin Suriyeli var ama bakarsak 300.000’in üstünde bir Suriyeli olduğu gerçeği var” diye belirtti.

“SURİYELİ SIĞINMACILAR TEHDİT OLUŞTURUYOR”

Türkiye’de olan Suriyeli sığınmacıların, Türkiye için oluşturduğu tehdidin birçok boyutu olduğunu fakat en önemlisinin demografik yapısını değiştirerek Türkiye’nin milli kimliğine zarar geleceğini aktaran Özdağ, “Bundan 20 yıl sonra bir başka millet Anadolu coğrafyasında yaşamaya başlayacak eğer geri döndürülmezlerse” diye konuştu.

MİSAK-I MİLLİ SINIR MESELESİ

Meselenin bir başka boyutunun daha olduğu belirten Özdağ, “Birkaç gün önce İçişleri Bakanı “Suriyelilerin yüzde 65’i Misak-ı Milli sınırları içerisinden geliyor” dedi. Dediği doğru Suriye’nin kuzeyinden geliyor çoğu ve Suriye’nin kuzeyinden gelen bu nüfus Türkiye’ye aktarılırken Suriye’nin kuzeyinde de Arap etnik duvarının kalkması bir Kürdistan’ın, PKK’lıların boşaltılan alana yerleştirilmesi daha kolay oluyor” diye konuştu.

“BU BASKI TÜRKİYE’NİN KALDIRABİLECEĞİ BİR BASKI DEĞİL”

Özdağ, “Son günlerde şu bahane bulunmaya başlandı “Suriyelilere verilen bütün para Avrupa Birliği’nden geliyor” bu doğru değil. Kimse kimseye yalan söylemesin AB’den 3+3=6 milyar dolarlık bir ödenek ayrılmış durumda onun da sıkıntıları var. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklaması geçen sene sonu  itibariyle 35 milyar dolar. Biz bu rakamı doğru kabul ediyoruz ve hesaplamalarını da yaptık. Eğer geçen sene bu rakamsa bu sene bu para 40 milyar dolar. Bu baskı Türkiye Cumhuriyeti’nin kaldırabileceği bir baskı değil. Türkiye dışardan borç aldığı bir dönemde bu harcamayı yapamaz, yapmamalı. Bu akıllıca değil aynı zamanda uzun vadede sürdürülmesi mümkün değil” ifadelerini kullandı.