Akşener, 19 Mayıs’ta Samsun’da düzenlenen törene neden katılmadığını açıkladı

Akşener, 19 Mayıs’ta Samsun’da düzenlenen törene neden katılmadığını açıkladı
21.05.2019
A+
A-

Partisinin grup toplantısında konuşan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, 19 Mayıs’ta Samsun’da düzenlenen törene neden katılmadığını açıkladı. Akşener, “Evet katılmadık çünkü o bir devlet tören değil, iktidar partisinin şovuydu” dedi.

Partisinin grup toplantısında konuşan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, gündemdeki konulara ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

Meral Akşener, Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a çıkışının 100. yılında iktidar partisinin düzenlediği törene neden katılmadığını açıkladı.

Akşener, “Dediler ki Meral Akşener devlet törenine katılmadı. Evet katılmadık çünkü o bir devlet tören değil, iktidar partisinin şovuydu. Zübeyde Hanım’ın Peygamber efendimizin adını verdiği Mustafa Kemal Atatürk’ün adını silmeye çalışanların yaptığı tam bir riya idi. 6 Mayıs’ta YSK darbesi ile millet iradesine yok sayanların, sonra hadi Samsun’a gidenlerin inandırıcılığı yoktu. Orada AK Parti Genel Başkanı olarak boy gösterdi. Orada yapılan şovu da siyasi kurnazlığı da reddediyoruz” şeklinde konuştu.

Akşener’in satır başları şu şekilde:

“Aziz milletim, Türklüğe yönelmiş zulmün bugünkü adresi Doğu Türkistan. Çin’in zulmü Ramazan’da da devam ediyor. Müslüman Uygur Türklerinin oruç tutmaları yasaklanıyor, camileri yıkılıyor. Hükümeti suskunluğunu bozmaya çağırıyorum. Dışişleri Bakan Yardımcısı gidip orada utanmadan Çin’in teröristlerle mücadelesini desteklediğini söylüyor. Allah bunları ıslah etsin.”

“SAMSUN’DAKİ BİR DEVLET TÖRENİ DEĞİL, İKTİDAR PARTİSİNİN ŞOVUYDU”

“Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının çıktıkları yol Türk tarihinin dönüm noktalarından biri oldu. Bugün bayrağımız dalgalanıyor, ezanımız okunuyorsa bunu istiklal sevdalılarının mücadelesine borçluyuz. GİK toplantısı sonrası aziz milletimize bildirgemizi ilan ettik. Dedik ki, bu milleti refah ve bolluk içinde yaşatmak gibi bir zorunluluğumuz var. Bu aziz milletin iradesinin önünde hiçbir güç duramaz. Ülkeyi yönetenler bu milletin acılarına çare bulmak zorundalar. Sonra fısıltı gazeteleri dedikodulara başladı.

Dediler ki Meral Akşener devlet törenine katılmadı. Evet katılmadık çünkü o bir devlet tören değil, iktidar partisinin şovuydu. Zübeyde Hanım’ın Peygamber efendimizin adını verdiği Mustafa Kemal Atatürk’ün adını silmeye çalışanların yaptığı tam bir riya idi. 6 Mayıs’ta YSK darbesi ile millet iradesine yok sayanların, sonra hadi Samsun’a gidenlerin inandırıcılığı yoktu. Orada AK Parti Genel Başkanı olarak boy gösterdi. Orada yapılan şovu da siyasi kurnazlığı da reddediyoruz. Biz Samsun’da siyasi hesapla giden iktidarla değil yüreği ile giden milletimizle bir arada olacağız dedik. Evet katılmadık var mı diyeceğiniz?”

“MİLLETİM SENDEN ÖNCE DAHA TOKTU”

“Janjanlı törenlerde boy göstermesini biliyorlar. Sonra ben doyurdum diyip vatandaşı azarlıyorlar. Sen buranın ağası değilsin. Türk milleti de senin maraban değil. Bunu aklına yaz! Benim milletim senden önce daha toktu. Benim milletimi semirttiğin 5 mütteahhitle karıştırma. Türk milleti damadın eli ile uçurumun eşiğinde. Hukuk guguk oldu. Ekonomimiz harikalar diyarında yaşayan damadın elinde. Bir ülkede toplumsal adaleti inşa etmenin yolu eğitimde, sağlıkta ve temel gıdada erişimde aynı imkanları sunmaktan geçer. Türkiye’de sağlık harcamalarının milli gelire oranına baktığımızda hala İran ve Venezuela’nın gerisinde kalıyoruz. Oysa sağlıklı bir iş gücünüz yoksa rekabetçi olmazsınız. Sağlık hizmetlerine yatırım yapmak ahlaki ve iktisadi açıdan önemlidir. Yüksek eğitim ve öğretim alanında Türkiye’yi Çin ve Malezya’nın arkasında 48. Sırada gösteriyor. Yıllık bazda yüzde 30’u bulan bir gıda enflasyonu var. Çiftçisini korumayan tek bir gelişmiş ülke bulmazsınız.”

“6 MAYIS 28 ŞUBAT’IN KOPYASIDIR”

“Daha da önemlisi, artan gıda fiyatları sonucunda ortaya çıkan yetersiz beslenme problemlerini çocuklarımızı nasıl etkileyeceği önemlidir. Çocuklarımızın iyi beslenmesi gerekir. Gıda fiyatları sadece iktisadi değil, sağlık ve eğitim sorunu da olduğunu unutmamak gerekir. Ülkemiz de milletimiz de bu manzarayı hak etmiyor. Demokrasinin yeniden işlediği, hak ve hürriyetlerin yeniden oluştuğu bir Türkiye hayal değil. İşi ehline verirsiniz birkaç ay içinde her şey halledilir. İşte İYİ Parti bunun için var. Yeni bir kalkınma vizyonu için varız. Biz iddiası olan, söyleyecek sözü olan bir partiyiz. Millet sevdamızdan vazgeçmeyeceğiz. Koltuk sevdası ile bir yerlere yamanmayacağız. Olacaksa, bu şekilde olacak. İktidar ve küçük ortağı unutturmaya çalışsa da unutmayacağız. 6 Mayıs’ta bir hukuk darbesi yapıldı. Bu, 28 Şubat’ın kopyasıdır. 6 Mayıs’ta milletin iradesi hacklendi. Milletin adamı olarak çıkan zat, millet iradesini murdar etti. Süreci yöneten kişilere baktığımızda cuntaların bile yıkmadığı sandık bunlar tarafından tekmelendi. Bütün o millilik nutukları seçim akşamına kadarmış.”

“ÇÖZÜM SÜRECİNİ YENİDEN AÇMAYA UTANMIYOR MUSUNUZ?”

“Karadeniz’in Trabzon’un evlatlarına ettikleri lafı duyduk. AKP’li bir belediye başkanı Sayın İmamoğlu’na Trabzonlu olduğu için Yunan diyor. Karadenizli olan Sayın Erdoğan’dan hala ses yok. Karadeniz Türk’ün bayrağına bakıp çırpınandır. Böyle ‘Ne Mutlu Türküm Diyene’ diyerek bazılarının sinirini oynatıyorsunuz. Karadeniz 15’inde şehadete koşmuş, iyi ki varsın dediğimiz Eren Bülbül’dür. Karadeniz, Atatürk’ün istiklal mücadelesini taşıyan yerdir. Samsun, Türkiye’nin T’sidir. Bu cennet vatanın neresinden olursa olsun bir kişiye hakaret ettiğinizde karşınızda bizi bulacaksınız. Milletime laf ettirmem. Bunu böylece bileceksiniz. Temel sorunumuz ülkeyi yönetenlerin adalet duygusunu kaybetmesidir. Bunu İstanbul’da gördük. Ama İstanbullular buna son verecek. 23 Haziran’da bir karar vereceğiz. Bu karar, on binlerce kişi çalışmadan maaş alsın mı, almasın mı? Tanımadığınız kişilere sizin kesenizden araba kiralansın mı kiralanmasın mı? İstanbul’un parası sağlık için mi harcansın yoksa haramzadelerin cebine mi girsin? İstanbul’da bir de Cumhur İttifakı’nın terör örgütü başı ile aşkının yeniden alevlenmesini oylayacak. Gitti bebek katili, geldi İmralı. Oy için yapmadıkları kalmadı. Habur’u Oslo’yu görmezden geldiler. Bunu şehitlerimizle gazilerimizle ödedik. Bunu yeniden açmaya utanmıyor musunuz? Gencecik yaşta kocasını kaybeden eşlerden, babasını kaybeden çocuklardan utanın.”

“TÜRK DEVLETİNİN VATANDAŞLIĞINI REKLAM KAMPANYALARINA MALZEME YAPTILAR

“İstanbul Havalimanı reklam panosunda İstanbul’da vatandaşlığınız evinizle hazır yazıyor. Beş bin yıllık Türk devletinin vatandaşlığını ev alana promosyon, reklam kampanyalarına malzeme yaptılar. Türk milliyetçilerinin tek ocağı da son ocağı da İYİ Parti’dir. Bizimle muktedirler arasındaki fark sadece siyasi değil, vicdanidir. Biz bu hayatın kiracısı olduğumuza inanıyoruz. Onlar mal sahibi sanıyorlar. Biz doyduk yeter diyoruz onlar para hırsı içindeler. Bunlar evlatlarına torpilli yaşamayı rezidanslar lüks arabalar bırakıyorlar. Bu en kötü mirastır. Evlatlarına kendi ayakları üzerinde yürümeyi öğreteceksin. Siyasetçinin görevi kendi evladı kadar milletin evlatlarını da korumaktır. Siyasetçinin hazinesi arkandan edilen laflardır. Hayat hepimiz için adil mi? Adaletten mağdur kaldığımızda neler hissediyoruz? Çalış didin olmuyor diyor muyuz? Öyle bir düzen ki bu, yıldan yıla hepimiz kayıplardayız. Artık konuşmaya, kararlar almaya ve uygulamaya ihtiyacımız var. Yarın çok geç olabilir. Bu şantajlar tehditler boşuna değil. Bunlar hep cambaza bak oyunlar. Sürekli bayrakla, dinle, Diyanet’le ilgili konuşuyorsa biri bilin ki oyunu başkadır.”

“MALAZGİRT MEYDAN MUHAREBESİNDE BU KADAR OK ATILMADI”

“2019’da eski parayla 9 katrilyon harcayıp 41 yeni hapishane yapacaklarmış bunu müjdeliyorlar. Sizin vazifeniz ülkeyi açlar ve mahkumlar ülkesi yapmak değil. Türkiye hür ve tok insanların ülkesidir. Gitmediğimiz hastaneler, binmediğimiz uçaklar için beşli çeteye ödediğiniz paraları milletin çocuklarına harcayın. Milletimizi açlığa mahkum edenler milletimizin değerlerini kendilerine perde yapıyorlar. Bizim için vakıf işinde milletten alınmaz, millete verilir. Bakan çocukları vakıflar kurup kamunun parasını buralara karıştırıyorlar. Sadece İstanbul’dan bu vakıflara 850 trilyon aktarılmış. Mesela Okçuluk Vakfı var. Sadece bu vakfa İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden 16,5 trilyon aktarılmış Malazgirt Meydan muhaberesinde bu kadar ok atılmadı. Sanki S-400 füzesi. Milletin parasını vakıf adı altında hortumlamaktan vazgeçin. Sonra da her şeye zam yağdıracaksınız. Beyler, dini bütün insanlardınız ne oldu size? Devleti hortumlayarak vakıfçılık yapılmaz. İstanbul seçimlerinin iptal edilmesinin asıl sebebi budur. Yaptıkları yağmanın devamını sağlamak. Beşli çetenin saltanatı sürsün diye millet iradesini yok saydılar. KPSS ücretini 225 lira yapmışlar. İş peşinde koşan gençlerden para istemek vicdansızlıktır. Gençlerin paralarını iade edip sınavları ücretsiz yapın.”

“BU ARKADAŞLAR PAKET AÇIKLADIKÇA BENİ BİR GÜLME ALIYOR”

“3600 ek gösterge için söz verdiler ama kanun teklifimizi reddettiler. Geçen hafta 3600 için bir araştırma önergesi daha verdik ama iktidar ile küçük ortağı reddetti. İlgili arkadaşları rahatsız etmeye devam edeceğiz. Şimdi Ak Partili kardeşime sesleniyorum. Bu arkadaşlar paket açıkladıkça beni bir gülme alıyor. Bu arkadaşlar mağdur olmuş Anadolu çocukları sonra bunlara bir şey oldu. Eşleri artık Yasin günlerine ancak seçim zamanı gidiyor. Sonrasında programları yoğun. Lüks umre ziyaretleri, bir gecede bir maaşı restoranlarda harcamalar, pahalı ayakkabılar çantalar. Bu düzen böyle devam edemez. İstanbul gitti de şu anda gaspla duruyor. Pahalı elbise ile vatandaşın yanına gitmeyin diye talimat verdiler. Eskinin mücahidi şimdinin müteahhidi bunlar. Madem 4 sene seçim yok, daha çok soracağız. Neden sen 2 bin 500 lira maaş alıyorsun da parti teşkilatında dayısı olan işe gitmeden 6 bin lira maaş alıyor? Neden sen hastane ve ilaç kuyruklarında beklerken onlar parayla işini hallediyor? Neden senin çocuğun KPSS’de yüksek puan almasına rağmen atanamıyor da onun yeğeni devlet kurumlarında yüksek maaşla iş buluyor. İstanbul’da seçim ya bu düzene dur demek ya da bu talanın devam etmesi şeklinde olacaktır.”

“SÖZ VERİYORUZ HER ŞEY GÜZEL OLACAK”

“Bütün bu iç karartıcı manzara kimseyi üzmesin. 31 mart sonrası hukuksuzluk yolunun sonuna gelindi. Demokrasi, huzur ve refah kazanacak. Söz veriyoruz, her şey iyi olursa her şey çok güzel olacak. Her şey çok iyi, her şey çok güzel olacak”

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.