AİHM’den Türkiye’ye Hizbullah cezası: 6.500 Euro tazminat

İshak Sağlam’ın yaptığı başvuru sonucu, Türkiye’yi tazminata mahkum etti.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Diyarbakır’da “Hizbullah Davası”ndan yargılanan İshak Sağlam’ın yaptığı başvuru sonucu, Türkiye’yi tazminata mahkum etti. Türkiye 6 bin 500 Euro tazminat ödeyecek.

Amerika’nın Sesi’nin Mahmut Bozarslan’ın haberine göre, AİHM’in karara bağladığı başvurunun geçmişi 2000 yılına dayanıyor. Diyarbakır’da görev yapan Avukat İshak Sağlam, “Hizbullah davalarının” sanıklarına avukatlık yapıyordu. Sağlam, Nisan 2000’de iki avukat arkadaşıyla birlikte gözaltına alındı ve bir süre sonra Hizbullah üyeliğiyle suçlanarak tutuklandı. Altı yıl süren yargılamanın ardından Sağlam “yasadışı örgüt üyeliği” suçlamasıyla 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Deliller arasında, İstanbul’da 2000 yılındaki Hizbullah operasyonunda, örgütün evinde ele geçirilen hard disk’ten çıkan belgeler bulunuyordu. Belgelerde, Sağlam’ın “örgüte yeni katılanlara eğitim verdiği ve örgüte üye kazandırdığı” iddia ediliyordu.

Sağlam yerel mahkemenin kararına itiraz etti. Aleyhine tanıklık yapan iki kişiye dair delilleri mahkemenin göz önüne almadığını ve tanıklara soru sormasına izin verilmediğini savunan Sağlam’ın itirazı kabul edilmedi. Yargıtay, Kasım 2007’de Sağlam’ın mahkumiyet kararını onadı. Sağlam da bunun üzerine AİHM’e başvurdu.

Sağlam başvurusunda, adil yargılama hakkının ihlal edildiğini, yargılamanın makul sürede bitirilmediğini, tanıklara çapraz sorgu yapılamadığını söyledi. Sağlam ayrıca Emniyet Müdürlüğü’ndeki sorgusunda, avukat bulundurma hakkını da kullanamadığını ve delil olarak kullanılan hard diski inceleyemediklerini ekledi. Sağlam’ın itirazları soruşturma ve kovuşturmadaki usul hatalarına ilişkindi.

Davayı karara bağlayan AİHM, Türkiye’yi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin yargılamanın uzunluğuyla ilgili ihlalin düzenlendiği 6/1 maddesinden, yargılamanın makul sürede bitirilmemesinden dolayı tazminata mahkum etti. Türkiye 6.500 Euro tazminat ödeyecek.

Kararı Amerika’nın Sesi’ne değerlendiren Sağlam, adaletin yerini bulduğunu söyleyemeyeceğini söyledi. Sağlam, “Dava çok uzun sürdü diye verilmiş tazminat var. Fakat 11 sene sonra karar verilmiş. Çok fazla önemsenecek bir ihlal kararı olduğunu düşünmüyorum. Ağır ithamlar var, olmayan belgelerle alakalı kararlar var. Bir avukatın, avukatlık hayatının bitirilmesi var ve verdikleri de budur. Belge sunmadan mahkum olduğum için, mağduriyeti giderecek düzeyde değil. Avukatlık hayatımı bitirdi bu dava. Önemli olan ihlal olduğunu AİHM’ce kabul edilmesi ama ağır ihlallerin yanında çok sıradan bir ihlal için verdikleri ücretle hemen hemen aynı. Mahkumiyete delil olan belgeler yok. Olmayan belgeyle mahkumiyet çıkmıştı. Avukatlık hizmetleri olarak yaptıklarımız suç olarak kabul edilmişti. Bu açıdan önemsenmesi gerekiyordu. Bizime ilgili iddianame avukatlık hizmetleriydi. Avukatlık hizmetlerini örgüt adına yaptığımız iddiası vardı. Adalet yerini buldu demem, 10 senem gitti. Ama hiç yoktan iyidir diyebilirim” dedi.