‘Afganistan Barış Süreci’ne Türkiye’den tek imza Ali Babacan’dan

‘Afganistan Barış Süreci’ne Türkiye’den tek imza Ali Babacan’dan
14.09.2020
A+
A-

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın da dahil olduğu 104 dünya lideri ve dış politika uzmanı, ulusal ve uluslararası tarafları Afganistan’ın barış içinde yaşayan istikrarlı bir ülke haline gelmesi ve kadınların barış müzakereleri sürecine katılımının sağlanması için çaba göstermeye çağırdı.

Aralarında Eski Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-moon, Eski Kanada Başbakanları Joe Clark ve Stephen J. Harper, Eski Yunanistan Başbakanı George Papandreou, Eski İtalya Başbakanı Lamberto Dini, Eski ABD Dışişleri Bakanı Hillary Rodham Clinton ve Eski Polonya Cumhurbaşkanı Aleksander Kwaśniewski gibi isimlerin bulunduğu 104 dünya lideri ve dış politika uzmanı, Afganistan’ın barış içinde yaşayan istikrarlı bir ülke haline gelmesi ve kadınların barış müzakereleri sürecine katılımının sağlanması için çağrıda bulundu. Ulusal, bölgesel ve uluslararası tarafları muhatap alan çağrı metninde Türkiye’den tek imza DEVA Partisi lideri Ali Babacan’a ait.

Çağrı metninde şu ifadelere yer veriliyor:

“İlgili tüm ulusal, bölgesel ve uluslararası tarafları kadınların barış sürecine tam katılımını sağlayarak Afganistan’ın barış içinde yaşayan istikrarlı bir ülke haline gelmesi yönünde çaba göstermeye çağırıyoruz. 40 senedir devam eden çatışmaların ardından nihayet barışa ulaşma fırsatıyla karşı karşıya olabiliriz. Bu fırsatın heba edilmemesi ve kalıcı bir barışın kurulması uluslararası toplumun sorumluluğundadır.

Küresel liderler ve dış politika uzmanları olarak, kadınların katılımının kalıcı ve sürdürülebilir bir barışın sağlanmasında kilit rol oynadığını net bir şekilde gördük. Kadınların barış görüşmelerine önemli ölçülerde katılımı imzalanan anlaşmaların daha başarılı ve daha sürdürülebilir olmasını sağlamaktadır. Geçtiğimiz yıllarda, Kolombiya’dan Filipinler’e kadar kadınların barış süreçlerinde yarattıkları güçlü etkiye hep beraber şahit olduk. Kadınların katılımının istikrarın sağlanması üzerindeki doğrudan etkisi bu katılımı bir uluslararası güvenlik konusu haline getirmiştir. BM Güvenlik Konseyi de bundan yirmi yıl önce, “Kadınlar, Barış ve Güvenlik” konusunda aldığı tarihi kararla (UNSCR 1325) bu durumu tescil etmiştir.

Afganistan’daki barış sürecinde onlarca yıldır üzerinde çalıştığımız uzun vadeli güvenlik hedeflerine ulaşabilmek için uluslararası toplum kadınların süreçlere bu anlamlı katılımına öncelik vermelidir. Kadınların eşit vatandaşlar olarak topluma entegrasyonunun başlamasıyla birlikte Afganistan’da şimdiden müthiş bir ilerleme görmüş bulunuyoruz. Taliban’ın geçmişte kızların okula gitmesini yasaklamasına rağmen günümüzde okula kayıtlı olan kız sayısı 3,5 milyonu aşmaktadır. Taliban iktidarında neredeyse toplum hayatından silinmiş olan kadınlar; günümüzde polis, öğretmen, kamu görevlisi, belediye başkanı ve girişimci olarak hayatlarını sürdürebilmektedir. Bugün Afganistan Parlamentosu’nun yüzde 28’i kadınlardan oluşmaktadır ve bu oran Dünya Bankası tarafından gözlemlenen ülkelerin %67’sinden daha yüksektir. Afgan kadınlar bu kazanımlarından vazgeçmeyeceklerdir. Barış onların arkasından yapılamaz.

Eşitlik, demokrasi ve kapsayıcılığın güvence altına alınması istikrarı destekleyecek ve gelecek nesillerin aşırılığın tehdidinden korunmalarına yardımcı olacaktır. Sonuçta Afganistan, içinde bulunduğu bölge ve dünyanın geri kalanı daha güvenli hale gelecektir.

Kalıcı bir barışın sağlanmasında kadınların oynadığı kilit rol göz önüne alındığında aşağıdaki önlemlerin alınması zorunludur:

➢ Kadınlar yalnızca bir müzakere konusu değildir; yapılan müzakerelerde bizzat taraf olmaları gerekir.

➢ Kadınlar sürecin her aşamasında yer almalıdır.

➢ Kadınların ve gençlerin bakış açıları imzalanacak bir anlaşmaya mutlaka yansıtılmalıdır.

Bu hedeflerin hayata geçirilmesini güvence altına almak için uluslararası toplumu şunları yapmaya çağırıyoruz:

➢ Müzakerecileri tüm Afganistan vatandaşlarının anayasa tarafından güvence altına alınan eşit haklarını korumaya ikna edin.

➢ Uluslararası yardımları Afganistan vatandaşlarının, özellikle de kadınların sahip olduğu mevcut hak ve özgürlüklerin korunması koşuluna bağlayın.

➢Hakların korunmasını güvence altına almak adına, meşru ve sağlam kurulmuş denetleme mekanizmalarını uygulamaya sokun. Bu mekanizmaların imzalanacak barış anlaşmasında yer almasını ve kadınların bunların geliştirilmesinin, uygulanmasının ve denetlenmesinin bir parçası olmasını sağlayın.

Baskı altındaki bir Afganistan istikrarlı, güvenli veya müreffeh bir ülke olamayacaktır. Yıllar boyunca yapılan fedakârlıkları ve yatırımları onurlandırmak adına kadınların Afganistan’ın geleceğindeki rolüne öncelik vermeliyiz. Bu da onların barış sürecine ciddi ölçülerde katılımıyla başlayacaktır.”

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.