Acele kamulaştırmaya Çoban Ateşi Hareketi’nden sert tepki

Acele kamulaştırmaya Çoban Ateşi Hareketi’nden sert tepki
31.01.2020
A+
A-

Urla ve Çeşme’de açıklanan acele kamulaştırma kararına Çoban Ateşi Hareketi’nden sert tepki geldi.

Urla ve Çeşme’de acil kamulaştırma kararı alınan araziler üzerinde Suudi Arabistan merkezli Albassam Grup’un, “Yeni Çeşme” adıyla bir proje geliştirdiği iddia edildi. Zeytineli Köyü ve Genel-İş Sendikası’nın arazisinin bulunduğu 4 milyon metrekare alana yayılan 15 milyar liralık projede, yatlar için kanal projesi var.

25 Ocak’ta Resmi Gazete’de yayımlanan 2054 numaralı Cumhurbaşkanlığı kararı ile Urla Zeytineli Köyü’nde toplam 333 parsel, Çeşme Alaçatı’da toplam 178 parsel, “acele” kamulaştırılmıştı.

Bu iki bölgeyi de içine alan 6 merkez 13 Eylül 2019’da 1532 numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile ” Turizm ve Koruma Kapsamı Turizm Gelişme Bölgesi” olarak ilan edilmişti.

Alınan bu acil kamulaştırma kararına Genel Başkanlığını Rifat Serdaroğlu‘nun yaptığı ve şubat ayı sonunda partileşecek olan Çoban Ateşi Hareketi’nden sert tepki geldi.

Çoban Ateşi Hareketi İzmir İl Başkanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada projenin “vatandaşın arsasına, malına mülküne milletin vergileriyle, bizlerin parasıyla el koyup yandaşlara ve Araplara dağıtma projesi” olduğu ifadelerine yer verildi.

Çoban Ateşi Hareketi İzmir İl Başkanlığı’ndan yapılan yazılı şöyle:

25 Ocak 2020 tarihinde, Çeşme ve Urla’da yeni turizm alanları için Resmi Gazete’de Acele Kamulaştırma Kararı yayınlanmasından hemen iki gün sonra Suudi Arabistanlı yatırım şirketi Albassam İnvest’in Yeni Çeşme adı adıyla paylaştığı bir doküman ortaya çıktı.

Resmi Gazete kararı ve ardından ortaya çıkan ve hiçbir mantıklı fizibilitesi olmayan Yeni Çeşme Projesi, tek kelime ile YAĞMA olarak, tek cümle ile vatandaşın arsasına, malına mülküne milletin vergileriyle, bizlerin parasıyla el koyup yandaşlara ve Araplara dağıtma projesi olarak açıklanabilir.

Türkiye’de AKP iktidarının uygulamaları nedeniyle, ekonomik hukuki çöküş yaşanırken, yatırım ortamının karardığı, kimsenin yatırım yapmadığı bir dönemde turizm adına ACELE KAMULAŞTIRMA kararı almanın tek bir açıklaması vardır.

Vatandaşın SİT alanı olan arsa ve arazilerini yok pahasına devlet olarak el koymak ve el koydukları bu arsa ve arazileri yandaşlarına ve Arap sermayesine peşkeş çekmektir.

Niyetleri yeni turizm alanları için arazi üretmek değildir. Eğer gerçekten öyle bir niyetleri olsa, bölgeyi SİT alanından çıkarıp turizm alanı ilan ederler,  yatırım yapmaya niyetli olan çıkarsa da bu arsa ve arazileri doğrudan sahiplerinden alır, ortada zorunlu bir acil kamulaştırma yerine gönüllü olarak bir alış veriş gerçekleşirdi. Ama tekrar tekrar vurguladığımız gibi, niyetleri turizm alanı amacıyla arazi üretmek değil, milletin, vatandaşın tapusunu delip, tapulu malına yok pahasına el koymak ve yandaşlara dağıtmaktır.

UCUBE BİR PROJE…

Resmi Gazete’de yayınlanan acele kamulaştırma kararından sonra ortaya Suudi Albassam Yatırım şirketinin hazırladığı bir Yeni Çeşme Projesi çıktı.  Proje resmi bir kanalla değil, sosyal medya üzerinden paylaşıldı. Belli ki, bu bölgeye çok önceden göz koymuşlar, tıpkı Kanal İstanbul gibi bir pazarlama dökümanı hazırlamışlar. Ancak bu dökümanı inceledikçe, bizde mantıklı bir fizibilite yerine, yeni bir soygun ve talan düzeni tezgahlandığı kanısı uyanmıştır.

Dökümanda yer alan şu cümleler, kimsenin kulağına yabancı değildir; “Çeşme Yeni Turizm Alanı Yatırım Projesi; uygun görülecek bir kamu kurumu (Kültür ve Turizm Bakanlığı ve/veya İzmir Valiliği vb.) ile “Kamu-Özel Ortaklığı” modelinde ve tamamı yabancı sermaye ile gerçekleştirilebilecek, kendine özgü yerel ve uluslararası tasarım özelliklerini taşıyan bir projedir. “

Kamu özel ortaklığı ve tamamı yabancı sermaye ile gerçekleşecek bir yatırım derken, hemen aklımıza, geçmediğimiz köprülere, otoyollara, uçmadığımız havaalanlarına, gitmediğimiz şehir hastanelerine yaptığımız ödemeler, bu projelerin finansmanı için hazinenin verdiği garantiler ve yüksek faizle hazinenin borçlanması geliyor.

Madem, tamamı yabancı sermaye ile yapılacak, o zaman bırakın vatandaşın malına mülküne yok pahasına el koymayı… Samimi iseniz, gerçekten Çeşme bölgesi için dünya çapında bir turizm alanı yapacaksanız. . Kaldırın SİT kararını. Bu yatırımı yapacak sermaye toprağı vatandaştan alsın.  Madem Türkiye kazanacak iddiasındasınız, o zaman SİT alanı diye düşük belirleyeceğiniz bedeli peşinat olarak verin, ondan sonra da yapılacak her türlü yatırımın belirli bir yüzdesi kadar hissesini, yapılacak satıştan elde edilecek cironun belirli bir yüzdesini  arsa sahiplerine dağıtın. Bölge halkını ,ellerinden çok ucuza alınacak arsa ve arazilerinin üzerine yapılacak tesislerde istihdam etmek yerine tesislerde YATIRIM ORTAĞI yapın.Buna var mısınız?

Projede Alaçatı Koyu ile Mersincik Koyu arasında büyük gemilerin mega yatların geçeceği bir de kanal açılacakmış.

Yetersiz fizibilite ile hazırlanmış bir proje. Alaçatı Koyu sığ bir koydur. Sörf alanıdır. Koyun ortasında dar bir kanalda ancak orta boy tekneler geçebilir. Mega yat giremez. Mersincik Koyu da keza öyle ve Alaçatı Koyu ile Mersincik Koyu, denizden 4 deniz mili ( 7.4 kilometre), açmayı planladıkları kanal 2 deniz milidir. (3.7 kilometre) Tamamen saçma sapan fuzuli bir harcamadır. Yine Mersincik Koyu’na 100 megayatlık bir marina ile 600 yatlık normal marina planlamışlar. Mersincik Koyunun derinliği ve büyüklüğü bırakın 100 mega yatı, 10 mega yatın manevrasına müsait değildir. Kaldı ki yat turizminde esas olan, teknelerin marinadan çıktıktan sonra demir atacakları bakir koyları korumaktır. Bölgede var olan üç tane bakir koyu korumak yerine marina ve inşaat yatırımları ile mahvetmek, zaten yat turizminden hiçbir şey anlamadıklarının da kanıtıdır.

Yapılacak proje;bölgenin doğal dengesini bozacağından,sörf turizmini engelleyecek,nüfus yoğunluğu sonucu çok ciddi su sorunu baş gösterecek…

YANİ;

Neresinden bakılırsa bakılsın, ACELE KAMULAŞTIRMA KARARI ve ortaya çıkan YENİ ÇEŞME PROJESİ, bir turizm yatırım projesi değil, iktidarın kendi yarattığı yeni zenginler ve sosyete ile Arap zenginleri için devasa bir tatil sitesi kurma ve vatandaşın malını yağmalama projesidir.  Bu proje, bölgeye yatırım yapıp bölgeyi kalkındırma, vatandaşa iş ve aş yaratma, milletin refahını artırma projesi değildir…

URLA -ZEYTİNELİ VE ÇEŞME-ALAÇATI’DAKİ, “TURİZM YATIRIMLARINA TAHSİS AMACIYLA” VERİLEN “ACELE KAMULAŞTIRMA KARARI”, ACELE KAMULAŞTIRMANIN YASAL KOŞULLARINI TAŞIMAMAKTADIR. (2942 sayılı kamulaştırma kanununun 27. maddesi ve 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanununun 8. maddesi)

Çoban Hareketi Ateşi İzmir İl Başkanlığı olarak Urla ve Çeşmeli vatandaşlarımızın yanında olduğumuzu,haklarını sonuna kadar savunacağımızı, her türlü hukuki desteği vermeye hazır olduğumuzu beyan ederiz.

Siyasi parti kurup iktidara geldiğimizde de, eğer bu yağma ve talan yapıldıysa, hiç de geç kaldık demeden yapılacak yağmayı önleyeceğimize ve sorumlularını da bağımsız yargıya göndereceğimize söz veriyoruz.

ÇOBAN ATEŞİ HAREKETİ

İZMİR İL BAŞKANLIĞI

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.