9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, anıtmezarı başında dualarla anıldı

9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, anıtmezarı başında dualarla anıldı
18.06.2019
A+
A-

9. Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel, vefatının 4.senesinde Anıtmezarı başında Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal’ın katılımlarıyla anıldı.

Isparta İslamköy Çalcatepe’de yer alan Anıt Mezar başında düzenlenen törende Genel Başkan Gültekin Uysal ile birlikte Genel Merkez yöneticileri, il ve ilçe teşkilatları ile çok sayıda demokrat da hazır bulundu.

Açılış konuşmasını Genel Başkan Yardımcısı Ertan Küçükay’ın yaptığı törende Genel Başkan Gültekin Uysal konuşmasında şunları söyledi:

“Milletin gönlündeki tahta bir kere gelmiş ve orada kalacak büyük insan”

“Babalar gününü kutladığımız bir günün akabinde milletin babası olmuş, devlet babası olmuş Cumhurbaşkanımızın ölüm yıldönümü vesilesiyle ahirete intikal etmiş demokratları bir kez daha rahmet ve minnetle anıyorum.

Büyük milletlerin tarihi aynı zamanda kahramanlarının da tarihidir. Milletin sinesinden çıkmış bir kahramanın manevi huzurundayız. Hem milletin hem devlerin hafızası olmuş büyük hizmetler yapmış bir kahramanın manevi huzurundayız.

6 kere gitmiş 7 kere gelmiş cumhurbaşkanımızın, milletin gönlündeki tahta bir kere gelmiş ve ebedi olarak orada kalacağına inandığımız bu büyük insanın ölüm yıldönümünde birkaç şeyi sizlerle paylaşmak istiyorum.

Hüznümüz çok, kederimiz büyük.

Bir taraftan liderimizi kaybetmiş olmanın üzüntüsü, bir taraftan bu ülkede siyasete okulluk etmiş Güniz Sokağın sessizliğe bürünmesi ve “yeni nesil” siyasetçilerin bu tevhid-i tedrisata kavuşamamış olmasına dair hayıflanmalar, diğer taraftan kendisine, fikrine, zikrine karşı olmuş, düşmanlık etmiş, onu anlamamış, gayretini ve gailesini kavramamış olanların şimdi şimdi anlamaya başladığını görmenin burukluğu…

Dahası haklı çıktığı onlarca uyarı; haklı çıktığını acı bir şekilde tecrübe etsek de…

Hani o meşhur bir sözü var ya, gerçi bakarsanız hangi sözü meşhur, hangi sözü anlamlı değil ama, 3 sene evvel yaşadığımız meşum hadiseyi, 15 Temmuz hain darbe girişimini düşününce… Ne demişti merhum genel başkanımız;Kışlaya, camiye, okula siyaseti sokmayın.”

Bu uyarıya kulak asmayanların, onun uyarılarına sırf “demokrasi” dediği, “Büyük Türkiye” hayali kurduğu için, “adalet” dediği için karşı çıkanların hırsları ile büyük bedeller ödedik. Acı ki hala ödemeye devam ediyoruz.

Uyarılarına kulak asmayanlar kişiliğinden ise asla nasip almıyorlar. Hoşgörüsü, azmi, çalışkanlığı, memleket sevdası…

Anlatmak istediğim, söylemek istediğim çok şey var lakin ne bende kafi gelecek bir söz dağarcığı, ne de böyle bir zaman var.

Demirel ismi bir külliyat; devlet adamı olmanın ne olduğunu bizlere ve gelecek nesillere anlatan bir hatırat hayatı.

Demirel ismi bir millete duyulan sevdanın mukaddimesi

Demirel ismi bir koca bir milletin muhayyilesi.

Demirel ismi hoşgörü

Demirel ismi öngörü

Demirel ismi azim, kararlılık, cesaret

Demirel ismi hak, demokrasi ve adalet.

Kıymetli dava arkadaşlarım;

Usta gazeteci Güneri Civaoğlu merhum Cumhurbaşkanımız için “siyasetin matematiğini bilen lider” der. Haklıdır, O siyasetin matematiğini bilir ama dahası vardır. Süleyman Demirel koca bir ülkenin hasletlerini, hayallerini, ihtiyaçlarını bilen liderdir. Demirel, devlet adamı olmanın gereklerini bilen liderdir. Demirel, adaletin değerini, okuduğu satırlardan değil arkasından semaya baktığı ve milleti için dua ettiği parmaklılardan bilir. Demirel demokrasiyi üç günlük mahpusluklardan değil ülkenin dengesini, halet-i ruhiyesini bozan ama kendisine çelik gibi bir azim katan Zincirbozanlardan, darağacına gönderilen bir başbakan ve bakanların murisi olduğundan bilir.

Demirel vefa bilir, eza bilir, cefa bilir.

Demirel, çoğunun hayal edemediklerini yapabilen, hayata geçiren liderdir.

İşte bugün en veciz sözlerin dahi anlatmakta eksik kaldığı bir abide şahsiyetin kabri başındayız. Dahası onun hayalini kurduğu “Büyük Türkiye” ülküsü için görev başındayız.

Farkında mısınız, takip ediyor musunuz bilmiyorum lakin şu sıralar internette birçok görüntüsü, video kayıtları dolaşıyor. Kah tarihe mal olmuş bir söz çıkarken ağzından kah bugün yaşananlara ışık tutacak bir açıklama, uyarı yaparken.

Bakın biz burada bugün Onu anarken millet olarak arıyoruz da aynı zamanda.

Millet olarak millete yük olmadan yaptığı gerçek yatırımları arıyoruz. Muhakkak ki basınımız hoşgörüsünü arıyor. İlişki kurduğumuz ülkeler uzlaşmacı ama çıkarlarımızı muhafaza eden üslubunu arıyor. Biz siyasiler telkinlerini ve tavsiyelerini arıyoruz. Ezcümle anıyoruz, arıyoruz.

Ayağında bir kara lastik, üste yok başta yok, koyun güden, kendi ifadesi ile “Çoban Sülü”nün, “ben bunları bu cumhuriyete borçluyum” diyen anlayışını, mutevazılığını arıyoruz.

Herkese nasip olmayacak bir sevgiye mazhar olmuş bu abide şahsiyete öykünüyoruz, imreniyoruz.

Kendisi ile teşrik-i mesai etmiş kimisi aramızda bulunan, kimisi rahmete ermiş demokratlara imreniyoruz.

Biz Süleyman Demirel’in şahsında hayat bulan demokrasiyi, adaleti, hürriyeti arıyoruz. Milletimiz gibi, ülkemizin ihtiyaç duyduğu gibi…

Merhum Cumhurbaşkanımızın, Liderimizin gönül dostları;

Çok zaman aklıma gelir, daha önce de birkaç vesile ile ifade etmiştim, acaba aramızda olsaydı ne derdi bugün yaşananlara diye.

Zaman zaman paylaştım da ve bugün huzurunda kendisini tanımış olmanın avantajı ile bugün yaşasaydı içinde bulunduğumuz vasata ne cevap verirdi?

Eminim seslenirdi, kriz yaşadığımızı kabul etmeyen ve işe yaramasa da yasak savma kabilinden boyuna plan açıklayan ekonomi bakanına, durduğu yerden, yani milletin yanından; “Bize plan değil pilav lazım” derdi. Ardından eklerdi; “70 sente muhtacız” diye.

Cumhuriyete düşmanlık edenlere seslenirdi; Bak şu kiremitleri görüyor musun? Cumhuriyet bu kiremittir. Şu göleti görüyor musunuz? Cumhuriyet işte budur. Bakın şu baraja, Keban’dır, biz yaptık. Bu Cumhuriyet’tir. Şu fabrikaya bakarsınız, orada Cumhuriyet’i görürsünüz. Cumhuriyet, çimentodur, kiremittir, fabrikadır, yoldur, barajdır, kalkınmadır, refahtır.”

Liyakati bir kenara bırakanlara, torpille, adam kayırmayla iş tutanlara ses ederdi kendinden örnek vererek; Ben bir gün evimde otururken Çankaya’ya çıkayım diyerek çıkmadım” derdi.

Tamamı iktidarın medyası haline gelen özel televizyonlara ve hatta devletin yayın organı TRT’ye bir küçük değişiklikle şöyle seslenirdi; “biz televizyonlara hür olun dedik, esir olun demedik.” 

İktidarın yolsuzluklara batmış belediyelerini devralan başkanların iç sesi olur; “enkaz devraldık” derdi mesela.

Hiç sorumluluk kabul etmeyen, aldatıldık diyerek hatasını telafi etmeye yeltenenlere karşı bir misalle şöyle derdi;“Fırat’ın kenarındaki kuzudan ben sorumluyum.” 

Televizyon ekranlarından, yandaş yayın programlarından askerimize hakaret edenlere bir hatırlatmada bulunurdu;

Türk Silahlı Kuvvetleri’ni rencide ettirmemek görevimiz değil mi?

Önümüzdeki hafta tekrarlanacak İstanbul Seçimlerinde kaybedenlere seslenirdi; “Galibiyetin sahibi çoktur, mağlubiyetin sahibi yoktur. Yenilgi yetimdir.” diye.

Daha da önemlisi çıktığı yolun uzunluğundan, engebesinden, çamurundan, isinden, pasından bunalıp vazgeçenlere, davasını yarı yolda bırakıp tez elden makama kavuşma edasıyla sıvışanlara “yollar yürümekle aşınmaz” derdi.

Bir sözü daha var aşina olduğunuz, muhakkak bildiğiniz; “6 kere gittiysem 7 kere geldim” demişti. Süleyman Demirel bu ülkenin insanlarının gönül tahtına bir kez geldi ve hiç gitmedi, gitmeyecek!

Bu duygu ve düşüncelerle merhum Genel Başkanımızı rahmetle anıyor,  açtığı bu doğru yolda yürümenin onur ve gururu ile bıraktığı demokrasi, kalkınma, adalet ve hizmet mücadelesine Allah ömür verdikçe kararlılıkla devam edeceğimize, görevimizin başında olacağımıza söz veriyoruz.”

Konuşmanın ardından okunan Kuran-ı Kerim sonrası Genel Başkan Yardımcısı Muhammet Kelleci de merhum Cumhurbaşkanımız Demirel’in ruhuna dua etti.

Genel Başkan Gültekin Uysal, Anıt Mezar’daki anma töreninin ardından Süleyman Demirel Külliyesi’ndeki müzeyi gezdi.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.